Sevgi kendi derinliğini bilmez, ayrılık vakti gelip çatana kadar...

28 Şubat 2012 Salı

Vedalar Şiiri


Öylesine gideceğim
Taş yürekli yolları kamçılayacak çizmem
Başımda hercai aşklarımdan bir çelenk
Bir istasyon kaçağı zifiri tren
Karda fayton çığlıkları, sarıkamış’tan
Öylesine gideceğim
Gölgem kalacak

Oralarda da akşam olacak
Akşamlar ki aşkın uzak öyküleridir
Metruk varoşlarında buzdan bir şehrin
Bir mevsimin yalazından bir gönül çıkmazından
Çerkez’in kahvede ‘merhaba’ korosundan
Sivas dolu bir sevdadan öylesine gideceğim
Yüreğim kalacak.

Öylesine gideceğim
-bugün mü desem-

üç vakte kadar çökecek mihrabım
telli ve tellerinden eylül sarkan bir duvak
açılmayı bekleyecek ayışığı boyunca
çiçeğini kıyamete saklayan bir diyardan
büyümüş bir inkardan, gecikmiş bir intihardan
öylesine gideceğim 
neyim kalacak

Niğde’de meyhane sokağında
Hoyratça dolaştım üç gün üç gece
Baharda, zemheride, yazda üç gece
İmkansız bir sevdadan, esmer bir yalnızlıktan
Yankısı içerimde saklı bir sonbahardan
Yorgun, yılgın, mağrur
Öylesine gideceğim
Sen kalacaksın

Öylesine gideceğim
Üsküdar’da udiler hüzzam bir meltem çalacak
Gemiler demir alacak, gözlerinden
Tedirgin menekşeler solacak
Aşk sisli hatıradır, eylüldür efendim!
Bir sürgün gibi eski zamandan
Öylesine gideceğim 
Ahım kalacak
Seni sevmek gibi bir günahım kalacak.


Öylesine gideceğim 
Sen yoksun, bu bir gizli hazandır
Bilemezsin, fena halde yalnızım
Sen, ey kalbimin gizli tarihi!
-bir sairin nesi vardır acaba-
bir şairin nesi varsa onları
alıp da gideceğim
sen kalacaksın!

Öylesine gideceğim
Silinecek hafızam, aşkım, korkum, kederim
İçimdeki canilerin cinayet saatidir
N’olur çıkagelme! Yağmurum gizli kalsın
Gizli kalsın avazem, çığlığım, şiirim gizli kalsın
Mağlubum gideceğim
Adım kalacak
Seni sevmek gibi bir inadım kalacak

Öylesine gideceğim bilmem ki n’em kalacak
İçime bıraktığın cehennem kalacak…
Cehennem kalacak…


Ali İhsan KOLCU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder